NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
157 - (1222) وحدثنا
محمد بن
المثنى وابن
بشار. قال ابن
المثنى: حدثنا
محمد بن جعفر. حدثنا
شعبة عن
الحكم، عن
عمارة بن
عمير، عن إبراهيم
بن أبي موسى
عن أبي موسى ؛
أنه كان يفتي بالمتعة.
فقال له رجل:
رويدك ببعض
فتياك. فإنك لا
تدري ما أحدث
أمير المؤمين
في النسك بعد.
حتى لقيه بعد.
فسأله. فقال
عمر:
قد
علمت أن النبي
صلى الله عليه
وسلم قد فعله،
وأصحابه. ولكن
كرهت أن يظلوا
معرسين بهن في
الأراك. ثم
يروحون في
الحج تقطر
رؤسهم.
[ش
(معرسين بهن
في الأراك)
الضمير في بهن
يعود إلى
النساء للعلم
بهن وإن
يذكرن. ومعناه
كرهت التمتع
لأنه يقتضي
التحلل ووطء
النساء إلى حين
الخروج إلى
عرفات.
وأعرس،، إذا
صار ذا عروس
ودخل بإمرأته
عند بنائها.
والمراد هنا
الوطء. أي
مقاربين
نساءهم
وقوله في
الأراك، هو
موضع بعرفة
قرب نمرة.
(تقطر رؤسهم)
أي من مياه
الإغتسال
المسببة عن
الوقاع بعهد
قريب،، والجملة
حال].
{157}
Bize
Muhammedü'bnü'l-Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. İbnü'l-Müsennâ
(Dediki): Bize Muhaınmed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be,
Hakem'den, o da Umâratü'bnu Umeyr'den, o da İbrahim b. Ebî Musa'dan, o da Ebû
Musa'dan naklen rivayet etti ki
Ebû Mûsâ müt'a yapılması
için fetva verirmiş. Bir adam, ona:
— Bir fetvan hakkında biraz ağır ol! Çünkü sen,
Emîri'l-Mü'minîııin hacc fiilleri hakkında ne ihdas ettiğini henüz bilmiyorsun;
demiş. Sonra Ebû Mûsâ, Hz. Ömer'e tesadüf edince mes'eleyi ona sormuş. Ömer
(Radiyallahu anh) ;
— Biliyorum ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) ile ashabı bunu yapmıştır. Lâkin halkın Erâk denilen yerde kadınlarla
cima ederek, sonra başlarından su damlar bir hâlde hacc'a gitmeye devam
etmelerini iyi görmedim, demiş.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri ile
Nesâî «Hacc» bahsinde tahrîc. etmişlerdir.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem), Hz. Ebû Mûsâ'yi Yemen'e hicretin onuncu yılında veda
haccından evvel göndermişti.
Ebû Bürde (Radiyallahu
anh)'dan rivayet olunduğuna göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ebû
Mûsâ iîe Muâz, b. Cebel (Radiyallahu anh)'i Yemen'in birer vilâyetine
göndermişti. Zâten o zaman Yemen iki vilâyetten ibaretti.
Bathâ'dan murâd:
El-Muhassab denilen yerdir. Esâs itibariyle bu kelime: Sel vâdîsi, mânâsına
gelir.
Bâzıları Hz. Ebû
Müsâ'nın yanına uğradığı kadının, kardeşlerinden birinin zevcesi olduğunu
söylemişlerse de doğru değildir. Çünkü kardeş kana mahrem değildir. Onun için
Kirmani:
«Bu söz, kadının Ebû Mûsâ'ya
mahrem olduğuna hamledilir.» demiştir.
Doğrusu da budur. Ve
kardeşlerinden birinin kızı olduğuna hamledilir.
Anlaşılıyor ki, Hz. Ebû
Mûsâ temettü' haccına fetva vermiş, Ömer (Radiyallahu mh) ise âyet-i kerîmeyle
istidlal ederek, haccın Umreye tebdil edilmesini kabul etmemiştir.
«Allah için hacc ile
Umreyi tamamlayın!» [ Bakara 196 ]âyet-i kerîmesinin mânâsı : «Bunlara niyet
ederseniz, bütün fiillerini tamamlayın!» demektir.
Hz. Alî ile İbni Abbâs
(Radiyallahu anh)'dan ve keza Saîd b; Gütheyir ile Tâvâs'dan rivayet edildiğine
göre bu âyetten murâd: Bir kimsenin evindeyken niyet etmesidir.
Hz. Ömer'in: «Tamamdan
murâd: Hacc ile Umreyi ayrı ayrı yapmak ve Umreyi hacc aylarından başka zamana
bırakmaktır.» dediği rivayet olunur.